HİLMİ CUKADAR

      Kavgalarına Karışma Sakın!!      HAKİ KUMAŞ
İki Yahudi arkadaş, piyasayı araştırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın
 moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler.
 Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki
 kumaşlarla doldu ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü.İki
 kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Moiz ve Aron dertlidertli
 oturuyorlardı. Artık bıçağın kemiğe dayandığı bir gün kapı çalındı ve
 içeriye bir albay girdi:
 Siz de dedi haki renkte kumaş var mı?
 Kulaklarına inanamadılar. Hemen atıldılar:
 Evet albayım var, gösterelim dediler.
 Albay, dikkatle kumaşları inceledi. Çok beğendim, dedi. Bu sene askerlere
 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız. Ancak
 tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez. Generalimin de oluru lazım.
 Bana bir parça numune verin.Yarın öğlen 12'ye kadar telgraf çekersem iptal
 ederim. Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz. O
 gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman 'ya iptal olursa'
 diye göğüs geçirdiler. Ertesi gün saat 11, 11.30, 11.45, gözleri yolda,
 korku ile postacıyı beklediler. Gelmesin diye dua ederek. 12'ye 5 kala
 postacı sokağın köşesinden gözüktü. 'Belki bize gelmiyordur' diye
 ümitlendiler. Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Moiz, büyük bir
 kederle koltuğa çöktü. Aron da çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir
 telgraf vardı. Aron titreyen elleri ile telgrafı açtı, okudu ve sevinçle
 seslendi: Müjde Moiz, baban ölmüş!

   
Geri